जगातील 10 सुरक्षित शहरे

आम्सटरडॅम
आम्सटरडॅम

Bir şehrin yaşanılır olması için tarihi ve doğal güzelliklerin fazla olması, gelişmiş ulaşım altyapısı veya kültür, sanat açısından zenginliği önemli ama bunlar yeterli değil. Şehirlerin aynı zamanda güvenli de olması gerekiyor. Günümüzde özellikle metropollerde suç oranının gitgide artması güvenli şehirleri daha da değerli hale getiriyor. Peki, hangi şehir ne kadar güvenli?

1 टोकियो

टोकियो

Toplam suç oranı, yaşayanların kurallara uyması gibi faktörlerle kıyaslandığında dünyanın en güvenli şehri Tokyo. Japonya’nın başkentinde insanlar dünyanın herhangi bir yerinden daha güvenli olduklarını düşünüyorlar. Bunun nedenleri arasında öncelikle Japonların genel olarak toplumsal değerlerinde başkalarının haklarına saygıyı ön planda tutması gösteriliyor. Şehirde özellikle yabancı turistlere ayrı önem veriliyor ve yolculuğunuzun en güvenli koşullarda gerçekleşmesi için önlemler alınıyor. 35 milyonluk nüfusuyla aynı zamanda dünyanın en büyük ve kalabalık şehirlerinden biri olan Tokyo’da listenin bir numarasına yerleşmek büyük bir başarı.

2 सिंगापूर

सिंगापूर

Dünyanın en güvenli 2. şehri yine Uzak Doğu’dan bir kent, Singapur. Bölgenin en önemli ticaret limanlarından olan Singapur’da dünyanın dört bir yanından insan yaşıyor. Yaşayanların çoğunluğunu ise Çinliler, Malaylar ve Hintliler oluşturuyor. Böylesine kozmopolit bir kentin dünyanın en güvenli şehirleri arasına girmesi sizi şaşırtmasın. Başta teknoloji ve ulaşım olmak üzere ekonomik ve ticari yaşamıyla dünyanın birçok gelişmiş ülkesini geride bırakıyor. Singapur’da alışveriş de önemli bir gelir kaynağı. Özellikle Orchard Road’da bulunan Çin Mahallesi hem alışveriş hem de lezzetli yemekler için tercih edilebilir. Tatilinizi Singapur’un güvenli ortamında geçirmeyi düşünürseniz, önerimiz Mayıs – Temmuz arasında ziyaret etmeniz. Çünkü yılın diğer zamanlarında ve özellikle Eylül – Mart döneminde şiddetli yağışlar görülebiliyor. Singapur’un sadece havalimanı bile görülmeye değer. Birçok alanda dünyada ilklere imza atılan Changi Havalimanı aynı zamanda defalarca ”dünyanın en iyisi” seçilerek bu özelliğini kanıtlamış. Havalimanının içinde oyun alanları, masaj koltukları, orkide bahçesi, bambu bahçesi ve hatta yapay bir şelale bile var. En şaşırtıcı detaysa, Terminal 3’de bulunan ve 1000’den fazla kelebeğin yaşadığı Kelebek Bahçesi. Uçuşunuza iki saatten fazla zaman varsa yine havalimanında bulunan sinema salonunda film de izleyebilirsiniz. Yemek yemek isterseniz yine Singapur ve Çin Mutfağının yanında dünya mutfaklarını ve fast food restoranlarını da burada bulabilirsiniz.

3. ओसाका

ओसाका

Japonya’nın Tokyo’dan sonra en büyük ikinci kenti Osaka, aynı zamanda yine Tokyo’dan sonra en güvenli şehirler listesine giren ikinci Japon kenti. Sadece gelişmiş güvenlik sistemiyle değil, lezzetli Japon yemekleriyle de ünlenen bu şehir ”milletin mutfağı” olarak anılıyor. Aynı zamanda bir ”alışveriş cenneti” olan Osaka’da American Village, Namba, Shinsaibashi gibi bölgelerde elektronik eşya, giyim ve lüks ürün alışverişlerinizi yapabilirsiniz. İstanbul’un kardeş şehri Osaka’ya yılın her döneminde gidebilirsiniz ancak özellikle Nisan – Mayıs ve Eylül – Ekim döneminde iklim daha elverişli. Sıcakları fazla sorun etmezseniz, yaz aylarında da gidebilirsiniz.

4. स्टॉकहोम

स्टॉकहोम

1 milyona yaklaşan nüfusuyla İskandinav ülkesi İsveç’in başkenti Stockholm de dünyanın en güvenli şehirlerinden biri. İskandinav şehirlerinin genelinde görülen sakin ve huzurlu yaşam tarzı Stockholm’de zirveye çıkıyor. Şehirde korna sesi duymak bile neredeyse imkansız. Böylesine huzurlu bir yerde nereye giderseniz gidin keyif alacağınıza garanti verebiliriz. Birkaç öneri isterseniz, ”Stockholm’ün Disnayland’ı diyebileceğimiz, içinde türlü macera ve aksiyonu barındıran oyuncaklar bulunan Gröna Lund, bölgenin doğal yaşamını ve hayvanları görmek istiyorum diyenlere Skansen Open Air Museum & Zoo, alışveriş yapmak isriyorum diyenlere Vasagatan, yine bölgeye özgü taze sebze – meyve alabileceğiniz Hötorget ve çevre semtlerde bulunan yerel pazarları önerebiliriz. Tarihe meraklıysanız eski şehir merkezi Gamla Stan’ı mutlaka görmelisiniz. Çağdaş Sanatlar Müzesi, Stockholm Kent Müzesi, İskandinav Müzesi, Kraliyet Para Müzesi ise ziyaret etmeden şehirden ayrılmamanız gereken müzeler arasında.

5. आम्सटरडॅम

आम्सटरडॅम

Hollanda’nın başkenti Amsterdam da dünyanın en güvenli şehirleri listesinde ilk beşte yer alıyor. Aynı zamanda ”gece hayatı ve eğlencenin başkenti” olarak anılan şehrin en güvenli kentler arasına girmesi şehirde yaşayanların eğlenirken başkalarına zarar vermekten kaçındıklarının da en önemli göstergesi. İsmini üzerinde kurulduğu Amstel Irmağı’ndan alan şehir, Venedik’ten bile fazla olan kanalları, sakin yaşamı ve geniş parklarıyla dünyanın en yaşanılır şehirlerinden Amsterdam, güvenli ortamıyla da diğer dünya şehirlerinden öne çıkıyor. Amsterdam’ın eğlenceli olduğu kadar güvenli sokaklarında gezerken Dam Meydanı’nı, Rijsk ve Van Gogh Müzesi’ni, ”Kırmızı Işıklar Bölgesi” olarak da bilinen, eğlencenin ve gece hayatının merkezi ”Red Light District’i gezebilirsiniz. Ayrıca Anne Frank Müzesi ve Rembrandt Evi de şehirde mutlaka görülmesi gereken yerler arasında. Tarihi sokakları ve kanallarıyla ünlü Amsterdam’da mutlaka görmeniz gereken yer için ”Amsterdam’da Gezilecek Yerler” galerimiz sizi bekliyor. Amstel Irmağı boyunca uzanan şehrin ikonik yapıları ve nehir üzerinde bulunan tekne evler de görülmeye değer.

6. सिडनी

सिडनी

Avustralya’nın en ünlü liman şehri Sidney her yıl en güvenli şehirler lisatesine girmeyi başarıyor. Hatta bazı yıllar ilk beşe giren şehir bu defa 6. sırada. Sidney’in bahçeli evler, geniş parklar ve plajlarla çevrili caddeleri dünyanın en güven veren alanları arasında görülüyor. Sidney sadece güvenlikte değil, genel yaşam kalitesi ve iyi korunmuş doğasıyla farklı başlıklarda da en iyiler listesine girmeyi başarıyor. Bu haliyle kentin 18. Yüzyıl’da İngiltere’den suçluların sürgüne gönderildiği bir yer olduğuna inanmak çok güç. Dünyanın en ikonik yapılarından Sidney Opera Binası, şehir fotoğraflarında mutlaka görünen Sidney Köprüsü ve şehri seyredebileceğiniz terasıyla 305 metre yüksekliğindeki Sidney Kulesi görülmeye değer yerlerin başında gelir. Ayrıca Güney Yarımküre’de yer alan şehri çevreleyen 100’den fazla plaj, bizdekinin aksine Şubat – Mart aylarında sıcak Avustralya güneşi altında şehirde yaşayanların ve turistlerin favorileri arasında. Plajlar arasında bir öneri isterseniz, geniş kumsalları ve berrak deniziyle Bondi Plajı görülmeye değer. Avustralya aynı zamanda ülkeye özgü kanguru, koala gibi hayvanlarla ünlü. Tüm bu canlıları Sidney’de görebileceğiniz yerse Taronga Hayvanat Bahçesi. Yırtıcı aslanlardan Tazmanya canavarı gibi Avustralya’ya özgü birçok hayvan türünü burada görmeniz mümkün.

7. Zürih

झुरिच

İsviçre Alplerinin eteklerinde kurulan Zürih, sadece dünyanın en güvenli 7. şehri değil, aynı zamanda yaşam kalitesiyle her yıl ilk sıralarda yer alan bir şehir. Adını ise aynı ismi taşıyan Zürih Gölü’nden alıyor. Doğal güzelliklerinin yanında gizliliğe büyük önem veren İsviçre bankaları sayesinde geçmişten günümüze dünyanın en önemli bankacılık ve finans merkezlerinden biri haline gelmiş. İklimi ise birçok Avrupa şehrinin aksine daha ılımam ve her mevsim ziyaret etmeye uygun. Kış aylarında 2-7 derece, yaz alarında ise 19-25 derece arasında değişiyor. Yine birçok Avrupa şehri gibi bisikletle keşfetmek için gelişmiş bisiklet yollarına sahip şehirde kentin en büyük yeşil alanı Backer Park, tarihi dokusuyla dikkat çeken Fraümünster Kilisesi ve Zürih Opera Evi görülmeye değer yerler arasında. Alplere bu kadar yakın bir şehirde yapılabilecek en iyi aktivitelerden biri de elbette kayak. Günübirlik turlarla veya çevredeki otellerde kalarak dünyanın en ünlü kayak merkezlerinin keyfini çıkarabilirsiniz. Şehirde alışveriş yapmak isterseniz de yine sonsuz seçenekler sizi bekliyor olacak. Ünlü İsviçre çakısı, kol veya duvar saati ve yerel dükkanlardan taze ve lezzetli çikolatalar alabilirsiniz. Zürih’ten alabileceğiniz diğer hediye seçenekleri için yazımıza göz gezdirebilirsiniz.

8 टोरोंटो

टोरोंटो

Kanada’nın en büyük şehri ve aynı zamanda Ontario eyaletinin başkenti Toronto, başta Çin, Güney Kore, İtalya ve Portakiz olmak üzere dünyanın dört bir yanından göç almasına karşılık, en güvenli şehirlerden biri. Güney kesiminde bulunan Ontario Gölü ve dünyanın en büyük hayvanat bahçelerinden biri olan Toronto Zoo ile hem Kanada’dan hem de diğer ülkelerinden turistleri kendisine çekiyor. Alışveriş içinse ”dünyanın en uzun caddesi” unvanına sahip Yonge Street tercih edilebilir. Kentte ulaşım altyapısı da çok gelişmiş. Metro ve otobüslerle taksiye ihtiyaç duymadan hemen her yere kolayca ulaşabilirsiniz. Ayrıca bizdeki metrobüslerin benzeri olan Scarborough’lar da çok sayıda Torontolu ve turistler tarafından tercih ediliyor. Kentte yaşayanların kozmopolit yapısı sonucu yemek alışkanlıkları da oldukça değişken. Şehirde Hint, Çin ve Akdeniz Mutfaklarının en lezzetli örneklerini bulmanız mümkün. Dünyanın en güvenli şehirler listesine girmiş olsa da Toronto’da özellikle gece saatlerinde yürüken dikkatli olmanız gereken bölgeler yok değil. Regent Park, Moss Park, Malvern, Dorset Park gibi bölgeler şehre yeni gelenler için fazla güvenli olmayabilir. Şehirde yapılacaklara gelince özellikle yaz aylarında Ontario Gölü çevresinde bulunan plajlarda güneşin keyfini çıkarabilir, çevre adalara götüren vapurlarla yolculuk yapabilir, şehrin en hareketli bölgelerinden Distillery District’i keşfedebilirsiniz.

9 मेलबर्न

मेलबर्न

Yaşam koşulları, sağlık olanakları, iklim şartları gibi özellikleriyle 2011 yılında dünyanın en yaşanabilir şehri seçilen Melbourne aynı zamanda dünyanın en güvenli şehirleri arasında ilk 10’da. İstanbul’dan 21 saat süren aktarmalı uçuşlarla ulaşabileceğiniz Melbourne aynı zamanda ”dünyanın en sportif şehri” ve Fourmula1, Melbourne Avustralya Tenis Turnuvası gibi birçok önemli spor organizasyonuna da evsahipliği yapıyor. ”Dünyanın en büyük tramvay ağına sahip şehir” unvanını da barındıran şehirde ulaşımda sorun yaşamayacağınızı söylemeye de gerek yok diye düşünüyoruz. Şehrin neredeyse her yerine tramvaylarla ulaşabilirsiniz. İklimi hemen her mevsim keşfetmeye uygun bu şehirde kış mevsiminde sıcaklık 10 dereceye kadar düşüyor. Fazla bunaltmayan Bahar ve Yaz ayları ise keşfetmek için en uygun zamanlar. Güney Yarımküre’de bulunan Melbourne’de mevsimler bizimkinin tam tersi olarak yaşanıyor. Yani Aralık – Ocak – Şubat aylarında yaz, Haziran – Temmuz – Ağustos döneminde ise kış mevsimi yaşanıyor. Eylül’de giderseniz, ünlü bahar festivali Spring Carnival’i yakalayabilirsiniz. Şehirde mutlaka görülmesi gereken yerler arasında ise, Melbourne Müzesi, St. Paul Katedrali, Melbourne Akvarmuyu ve Kraliyet Botanik Bahçeleri sayılabilir. Şehri havadan keşfetmek isterseniz, turistler için hemen her mevsimde düzenlenen balon turlarına ve helikopter turlarına katılabilirsiniz. Alışveriş içinse Victoria bölgesinde bulunan dükkanları tercih edebilir, şehre özel hediyelik eşyalar alabilirsiniz. Türklerin yoğun olarak yaşadığı şehirlerden biri olan Melbourne’de kendinizi hiç de yabancı hissetmezsiniz. Şehir merkezinde hemen her caddede bir Türk restoranı veya marketi bulabilirsiniz. Sadece etrafta yürüyüş yapmak ve şehri izlemek isterseniz Southbank harika bir seçim olacaktır. Peki, biraz daha geçmişe gidip Avustralya’nın kaşifi Kaptan Cook’un evini görmeye ne dersiniz? 1755 yılında yaptırılan Captan Cook’s Cottage, 1900’lü yıllarda buraya getirilmiş. Evin içinde Kaptan Cook’un eşyalarından örnekleri görebilir, hemen dışında ise hediyelik eşyalar alabileceğiniz dükkanlara göz atabilirsiniz. Gezmekten yorulursanız, yine evin hemen dışında bulunan parkta kısa bir mola verip dinlenebilirsiniz. Uzakdoğu kültürüne ve mutfağına ilgi duyuyorsanız, benzerini hemen bütün metropollerde görebileceğiniz Çin Mahallesi’ne de mutlaka uğramalısınız. Özellikle öğle ve akşam saatlerinde hareketlenen mahalle size Melbourne’ün başka bir yüzünü görme fırsatı verecek. Kıtaya özgü doğal yaşamı yansıtan parkları görmek isterseniz de önerimiz kangurulardan koalalara kadar birçok hayvan türünü görebileceğiniz Royal Melbourne Zoological Gardens ve Melbourne Aquarium’u ziyaret etmeniz olacaktır.

10. न्यू यॉर्क

न्यू यॉर्क

Amerikan polisiye filmlerinden görmeye alışık olduğumuz New York’un dünyanın en güvenli şehirleri listesine girmesi ilginç gelebilir size. Nitekim şehrin dünyanın her yerinden göç alması ve buna bağlı olarak çok kültürlü yapısı ilk bakışta insana pek güven vermiyor. Ancak şehirde geçirdiğiniz birkaç saat sonra özellikle Manhattan gibi bölgelerde ne kadar düzenli ve gelişmiş bir güvenlik sistemine sahip bir kentte olduğunuzu görmek sizi şaşırtabilir. Izgara planıyla inşa edilen şehirde tüm cadde ve sokaklar birbirini kesiyor. Bu sayede yolunuzu kaybetmek ve kendinizi hiç ummadığınız bir yerde bulmak daha da zorlaşıyor. Manhattan’da birine adres sorduğunuzda ”3 blok yürü, sonra sağa sap, iki blok sonra karşında” şeklinde tarif ediyorlar. Böylece ilk kez gitseniz bile aradığınız bir yeri kolayca bulabiliyorsunuz. Gökdelenlerle çevrili dünyaca ünlü siluetiyle Manhattan Adası’nın güney ucu Downtown, merkezi Midtown, kuzeyi ise Uptown olarak anılıyor. NYC olarak kısaltılan New York City (New York Şehri) şeklinde adlandırılmasının nedeni ise aynı zamanda şehrin bulunduğu New York eyaleti ile karıştırılmaması. 5 bölgeye ayrılan şehrin Manhattan dışındaki diğer bölgeleri ise Bronx, Staten Island, Queens ve Brooklyn. Kurulduğu günlerden bugüne hep çok kültürlü bir şehir olan New York’da Çinliler, İtalyanlar, İspanyollar ve Hintliler olmak üzere dünyanın dört bir yanından insan yaşıyor ve toplamda 180’e yakın dil konuşuluyor. İtalyan ve Çin Mahallerinde de İtalyanca ve Çince yaygın olarak konuşuluyor. Yine bu mahallelerde farklı ülkere ait yerel lezzetlerin tadına bakabilir, hediyelik eşyalar alabilirsiniz. Dünyanın finans merkezi Wall Street, en önemli borsalardan biri olan New York Borsası Stock Exchange, ödüllü tiyatro ve müzikallerin sergilendiği Broadway ve dünyanın en önemli koleksiyonlarından birine sahip Metropolitan Müzesi Manhattan’da yer alıyor. New York’u ziyaret etmek için en uygun zaman hangisi derseniz, şehrin her mevsimde ayrı bir güzelliği olduğunu söyleyebiliriz. Ancak sert geçen kış mevsiminde özellikle Central Park gibi açık hava alanlarını keşfetmek sizi zorlayabilir. Ulaşım içinse, dünyanın en gelişmiş metro ağlarından biri şehirde sizi bekliyor olacak. Şehrin dışında kalan banliyöler dışında hemen her yere metro ile ulaşabilirsiniz. Long Island gibi şehir dışındaki banliyölere ise Manhattan’da bulunan Penn Station’dan bineceğiniz trenlerle kolayca ulaşabilirsiniz. ”Büyük Elma” ve ”Uyumayan Şehir” gibi isimlerle de anılan New York bu ismin hakkını veren 24 saat hareketli caddelere sahip. Şehri izlemek içinse en iyi seçenekler ”Top of the Rock” olarak da anılan Rockfeller Center’ın terası ve elbette New York’un sembollerinden Empire State’in seyir terası. Zamanlama olaraksa akşamüstü saatleri tercih ederseniz, hem gündüz hem de gece manzarasını fotoğraflayabilirsiniz. Yemek içinse bütçenize bağlı olarak binlerce seçenek mevcut. Neredeyse her köşe başında bulunan sosisçilerden bir sosisli sandviç alıp karnınızı doyurabileceğiniz gibi dünyaca ünlü şeflerin elinden çıkan lezzetleri de tadabilirsiniz. Ancak New York tarzı cheesecake ve pizza gbi bazı lezzetler var ki mutlaka tadına bakılmalı. Özel bir tavsiye isteyenler içinse, SoHo’da bulunan Mercer Kitchen denemeye değer. Geleleim şehrin sembolü Özgürlük Anıtı’na. Manhattan’ın güney ucundan kalkan feribotlara binerek Özgürlük Heykeli’nin bulunduğu Özgürlük Adası’na çıkabilirsiniz. Buraya giderken hava durumuna dikkat etmenizde yarar var. Çünkü yağmurlu ve sisli havalarda genellikle sefer düzenlenmiyor.

टिप्पणी करणारे प्रथम व्हा

प्रतिक्रिया द्या

आपला ई-मेल पत्ता प्रकाशित केला जाणार नाही.


*