BTS कडून Çorlu ट्रेन अपघात अहवाल: “15 वर्षांत अर्धा कर्मचारी गेला”

Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS), Çorlu’da yaşanan ve 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasına ilişkin rapor hazırladı. Raporda, son günlerde demiryolu hatlarında yaşanan sel ve altyapı bozulma olaylarının, Yüksek Hızlı Tren (YHT) hatlarında bile teknik verilerin dikkate alınmadığının görüldüğüne vurgu yapıldı. Çorlu’da kazanın yaşandığı Sarılar mevkii 162. kilometre de morfolojik, jeolojik, meteorolojik, hidrolojik ve mühendislik parametrelerinin dikkate alınmamasının faciaya zemin hazırladığı belirtilerek “Facianın yaşandığı Çorlu Sarılar mevkiinde kilometre 162’deki menfez kargir kemer tipi olup yaşı da 101 üzerindedir” denildi. Raporda, ayrıca personel sayısı ve maliyeti azaltmak gerekçesiyle, yol kontrolü yapan yol bekçisi sayısının azaltıldığı, haftasonu mesai ücreti vermemek için Çorlu’da Sarılar mevkiinde kilometre 162’de meydana gelen kazanın tatil gününde olduğu için yaya olarak demiryolu kontrolü yapılmadığı belirtildi. Ayrıca kazadan 17 gün önce ödenek yetersizliği nedeniyle bakım ihalesini iptal eden bürokratların kazadan ve ölümlerden sorumlu olduğuna işaret edildi.

ÖZELLEŞTİRME VE PERSONEL AZALTMA

1945 yılında ABD tarafından hazırlanan Hillts Raporu sonucu ülkemizde ulaşım tercihinin karayoluna kaydırıldığını ve o tarihten sonra demiryollarının ulaşımdaki payının sistematik bir şekilde geriletildiğine dikkat çekilen raporda şu ifadelere yer verildi “1995 yılında DB finansmanı ile personel sayısının yüzde 50 düşürülmesi, prestij trenleri dışında tren işletilmemesi tavsiye edilmiştir. Tavsiye üzerine 2004 yılında tüm itirazlara kulak tıkanarak Ankara İstanbul arasında prestij treni olarak çalıştırılan hızlandırılmış tren 41 vatandaşın canına mal olmuştur.” 1 Mayıs 2013 tarihinde 6461 sayılı yasa çıkarılarak demiryollarında özelleştirme, parçalanma sürecine başlandığına işaret edilen raporda, bu yasayla demiryollarının yapısının değiştiği ve kamu hizmeti statüsünden kâr eden kurum statüsüne girdiği belirtildi.

“TCDD, 2003 yılında 35.853 personel ile faaliyetlerini sürdürürken 2016 yılında 28.146’ya 2017 yılında ise 17.747’ye düşmüştür” denilen raporda personel sayısı azaltılırken teknolojiye ve bilime yatırım yapılması gerekirken bütçeden ayrılan kaynakların aslan payı YHT yatırımlarına ayrılarak konvansiyonel hatlara üvey evlat muamelesi yapılmıştır denildi.

MASRAF OLMASIN DİYE…

TCDD’de istihdam edilen personel sayısının azaltılması sonucu 9.023 kilometre olan konvansiyonel hatlarda yaya olarak yol kontrolü yapan yol bekçisi unvanlı çalışan sayısının 39’a düşürüldüğünün belirtildiği raporda “Birçok fuzuli harcama yapılırken işçilerin tatil günlerinde mesai ücreti zamlı olduğu için tasarruf etmek amacıyla tatil günlerinde yol işçileri yaya yol denetimine çıkartılmamaktadır. Çorlu İlçesi Balabanlı Köyü Sarılar mevkiinde kilometre 162’de meydana gelen kaza da tatil gününde olduğu için yaya olarak demiryolu kontrolü yapılamamıştır.”

Kazanın meydana geldiği hattın onarımı için TCDD 1. Bölge Malzeme Müdürlüğü tarafından 07.06.2018 tarihinde ihale açıldığını ancak ödenek tahsis emri çıkmadığından ihalenin kazadan 18 gün önce 20.06.2018 tarihinde iptal edildiğinin belirtildiği raporda, ihalenin kazadan önce ödenek yetersizliği nedeni ile iptal edilmesine karar veren TCDD bürokratlarının kazanın yaşanmasına zemin hazırladıkları belirtildi.

SİYASİ KADROLAŞMA, LİYAKATSIZ ATAMALAR

Raporda kurumda liyakat ve bilgi isteyen atamaların son 20 yıldır iktidar yandaşlığı esas alınarak yapıldığının belirtildiği raporda özellikle bilgi birikim ve tecrübe gösterilmesinin bir kat daha önem taşıdığı demiryollarında bu durumun hassasiyet taşıdığına dikkat çekildi. TCDD bünyesindeki eski adları Tesisler Dairesi ile Yol Dairesi olan, iki ayrı mühendislik bilgi ve birikimi gerektiren birimlerin, “Demiryolu Bakım Dairesi” adı altında bileştirilmesinin hukuk dışı olduğu, mühendis unvanlı personele de, birbirinden farklı mühendislik alanların işlerini yaptırmak için bu yolun seçildiğinin belirtildiği raporda şu ifadelere yer verildi “Demiryollarında son yıllarda bu tip mevzuat ihlalleri yüzünden, iş kazalarında artış gözlemlenmekte, bu kazaların önemli bir bölümü ölümle sonuçlanmaktadır. Personele bu şekilde, bilmediği, yeterliliği bulunmayan ve fiziken yapamayacağı işlerin yüklenmesi suretiyle, yeni iş kazalarının doğacağı ortadadır. ‘birçok işi az personelle personele yaptırma’ hedefinde kamu yararı bulunmadığı gibi işçinin can güvenliğini de tehlikeye atmaktadır.”

SONUÇ VE ÖNERİLERİMİZ

  • Teknolojik yenilenme, kontrol ve denetim sağlanmadan TCDD personel sayısının hızla azaltılması, özelleştirme ve taşeronlaştırma, ihale usulü işlerin yürütülmesi olayların ve kazaların esas etkenlerden biridir. Özelleştirmelere ve taşeron sistemine son verilmelidir.
  • TCDD Yol Dairesi Başkanlığı ile Tesisler Dairesi Başkanlığının birleştirilmesine dair idari işlem yargının vereceği karar beklenmeden biran önce iptal edilmelidir.
  • Yandaş sendikanın örgütlenmede koz olarak kullanmasına yarayan liyakatsız atamalar ve geçici/vekalet görevlendirmeler personel üzerinde ciddi huzursuzluklara yol açmakta personelin verimliliğini olumsuz etkilemektedir.
  • Bütçeden TCDD’ye ayrılan kaynaklar konvansiyonel ve YHT hatları arasında eşit olarak yatırım ve yenilemeye ayrılmalıdır.
  • Kazaları doğal afetlere bağlamamak doğal afetler karşısında çaresiz kalmamak için sendikamızın, bilim insanlarının ve meslek odalarının görüş ve önerileri dikkate alınmalıdır. Mühendislik bilimi yok sayılmamalıdır.
  • TC Orman ve Su İşleri BakanlığıMeteoroloji Genel Müdürlüğünün anlık, saatlik, günlük, haftalık ve aylık tahminleri ile geçmiş yıl istatistikleri gelecek yıllara yönelik tahmin verileri takip edilerek önlemler alınmalı, demiryolu ve demiryolu sanat yapıları bu verileri baz alarak yapılacak hesaplamalara göre inşa edilmeli ve kontrol edilmelidir.

Raporu İndirmek İçin Tıklayınız

टिप्पणी करणारे प्रथम व्हा

प्रतिक्रिया द्या

आपला ई-मेल पत्ता प्रकाशित केला जाणार नाही.


*