Eskişehir एक IT केंद्र असणे आवश्यक आहे

Beş yıl önce kurduğu Lava’yı 110 ülkede satılır hale getiren Lava Metal Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş: Bu modeli Eskişehir sanayisi için de kullanmak istiyoruz. İhracat çok değerli.

Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Başkan Adayı Kesikbaş: Savunma sanayi, raylı sistemler Eskişehir’in yıldızı parlayan sektörleri. Gıda sektörü de büyüyor. Ama Eskişehir’in mutlaka IT merkezi olması gerekiyor.

Kesikbaş, Bloomberg HT’deki Fokus programında Hande Demirel’in konuğu oldu. Kesikbaş, “sanayide işler nasıl gidiyor” sorusunu şöyle cevapladı: “2017 bazı sektörler için çok parlayan bir yıldı. 2018’de aynı şekilde devam edecek. Bence ihracatla büyüyen şirketlerin önü fazlasıyla açık. Eskişehir’de olsun Türkiye’nin başka kentlerinde olsun sektörel kümelenmeler oluyor. Eskişehir’de özellikle raylı sistemler, havacılık, makine ve metal sektöründe ciddi çalışmalar yapılıyor. Ve buralardan bütün şirketler doğal olarak kar marjlarını artıracak işler yapma çabasında ama yurt içinde maalesef piyasalar o kadar geniş değil. Kümelenmelerde de aynı işe 30-40 firma birden gittiği için maalesef marjlarda düşüşler oluyor. Bu anlamda işlerimiz büyüyor, volüme olarak büyüyoruz ama bilanço altı karlılıklarımız maalesef her yıl daha da aşağıya iniyor.”

Maalesef kentimizi, şirketlerimizi tanıtamıyoruz
Kesikbaş, şöyle devam etti: “Eskişehir’de sanayi gayet dinamik. Ancak potansiyelinin altında. İhracat rakamlarımız 860 milyon dolar civarında. 2017’yi 902 milyon dolarla kapattı Eskişehir. Bu çok büyük bir rakam değil. Potansiyelinin altında bir rakam. İhracatta en önemli kısımlardan birisi marka, inovasyon ve tasarım… Hep konuştuğumuz daha ucuza değil kilogram başına daha yukarıya satalım. Ama bunun için de şirketlerin mutlaka biraz ar-ge yapması gerekiyor, yeni ürünler, yeni tasarımlar… Sanayi odaları olarak bunların önünü açacağız ki kar marjlarımız daha da artsın. İhracat çok değerli. İhracatla büyümek gerekiyor. Önümüz çok açık. Eskişehir çok dinamik bir kent. Üniversiteleri, öğrencisi, insan kaynağıyla bu potansiyelimizi iyi değerlendiremiyoruz. Arkasında tanıtım eksikliği var. Maalesef kentimizi, şirketlerimizi tanıtamıyoruz. Bir ihracat seferberliği gerekiyor. Bunu bütün kentin geneline yaymak gerekiyor.”

Teşviklere erişimde sıkıntılar oluyor
Eskişehir’de sekiz ar-ge merkezi olduğunu ifade eden Kesikbaş, “Bunlarla ilgili ciddi teşvikler var. Ancak bu teşvikleri bireysel olarak yapmak yerine ben hep şunu söylüyorum sanayicinin en önemli kuruluşu sanayi odaları. Başka örgütümüz yok. Sanayi odalarının mutlaka ar-ge, inovasyon ve tasarımla ilgili teşviklerde sanayiciye destek olması gerekir. Evet, büyük üç beş şirket bunu çok rahat yapıyor ama daha altta daha orta ölçekli şirketler maalesef insan kaynakları problem nedeniyle bu teşviklere erişimde sıkıntılar oluyor” dedi.

Hulusi Kentmen gibi patronlar yok
Kesikbaş, şunları kaydetti: “Sanayi odalarında sanayicinin önünü açacak bu tip ofislerin olması gerekiyor. Orada şirketlerin kendi fonlarıyla oluşturduğu bir organizasyon, bir alt yapı, bir danışmanlık firmasıyla yapılacak olan bir anlaşma sanayicinin ayağına giderek ihtilaçları ve yapmak istedikleri işlerle ilgili potansiyellerini doğuracak aynı bir psikolog gibi ulaştığınızda o insanlardan çok güzel fikirler çıkıyor. Tek problem şu; Eskişehir özelinde söylüyorum firmaların çok büyük bir kısmında ödeme sıkıntıları var, kapital sıkıntısı, nakit akışı sıkıntı var. Şirketlerin içinde değerli mühendis arkadaşlarımız var. Bunların çoğu sanayici ama sanayici mühendislik beynini kullanmak yerine sabahtan akşama kadar parayı nereden bulurum, hangi bankaya giderim, ay sonunda çekimi nasıl öderim, işçimin maaşını nasıl öderim derdinde olmaktan maalesef inovasyon yapamıyor, ar-ge’sini yapamıyor. Bunların elinden kolundan tutacak tek kuruluş var; sanayi odaları… Sanayi çalışan insanlardan oluşuyor, öyle Hulusi Kentmen gibi oturalım böyle bir patron edası yok. Öyle olan sanayici sayısı çok az. Bizim sanayicilerimiz mutlaka çalışan sanayiciler, işinin başındaki insanlar.”

Şu an 110 ülkeye ulaşıyoruz
İhracatla büyümenin önemine değinen Kesikbaş, şöyle devam etti: “Biz ihracatla büyüyoruz. Şirketlerimizin üçü de ihracatla büyüyor. 2001’de bir kriz çıktı. O krizle birlikte yörüngemizi tamamen yurt dışına kaydırdık. İhracat bu işin olmazsa olmazı. Şu anda baktığımız zaman dolar ve euro’nun yukarıda olması ihracatçı için bir avantaj olsa dahi emtia fiyatları çok artıyor. Biz katma değerli çok ürünler yapamadığımız için satın almanın maliyeti artıyor bu sefer. Sadece iç piyasaya çalışanlar için oldukça tehlikeli bir durum bence. Biz genel olarak Avrupa pazarındayız. Lava’yı 2012’de kurduk. Bir dökümhane tesisi kurduk ama hiçbir zaman ‘biz dökümcüyüz’ demedik. Çok ciddi bir yatırımdı. Züccaciye sektörüne yöneldik. Benim hayatım bitmiş ürün yapmak, marka yapmak üzerine kurulu. Şu an 110 ülkeye ulaşıyoruz. İhracatçılar Birliği ile güzel çalışmalar yaptık.”

Biz dikey bir küme oluşturduk
“Eskişehir özelinde söyleyeyim… Kümeler hep yatay oluşturuluyor. Biz dikey bir küme oluşturduk. 20 ülkeye, 20 milyon dolar ihracat ve 20 firma… Bunun içinde plastik, metal, ahşap grupları var. Kimse kimsenin ayağına basmadan 20 ülkeyi ziyaret ettik, her türlü fuara katıldık. 200 yıllık firmaların ulaştığı bin adet ürün sunumuna eriştik beş yıl içinde. Pazarlama konusunda cimrilik yapmadık. Çok ciddi paralar harcadık. Şu an Türkiye genelinde penetrasyonda yüzde 90’a yakınız. Yüzde 90’ı penetre ediyoruz. Ve marketi domine ediyoruz. 110 ülkeye ihracat oluştu. Bunların hepsini model olarak Eskişehir sanayisi için de kullanmak istiyoruz. İhracat çok değerli. Sanayiyle büyüyeceğiz ama ihraç eden bir sanayiyle büyümemiz, katma değerli büyümemiz onun için hep marka, inavosyan, tasarım, ihracat diyoruz. Ama insan kaynakları problemimiz var.”

Eskişehir hazır, biz de mücadele edeceğiz
Kesikbaş, Eskişehir sanayisi ve geleceği için de şunları kaydetti: “Eskişehir makine metal sektörüyle büyüyor. Toplam ihracat ve cironun yüzde 60’ı makine ve metal sektörüdür. Baktığımız zaman savunma sanayi, raylı sistemler Eskişehir’in yıldızı parlayan sektörleri. Bunula birlikte gıda sektörü de Eskişehir’de büyüyor. Ama ne yaparsak yapalım teknolojiye yatırım yapmamız lazım. İnovatif, katma değerli ürünler yapmamız gerekiyor. Eskişehir, hala gelir seviyesi orta gelir tuzağına yakın mesafede. Bunu artırmak için mutlaka değerli ürünler yapmak gerekir. Eskişehir mutlaka bir IT merkezi olması gerekiyor. Bizim diğer şirketlerimiz IT sektöründe. Ankara, İstanbul’a çok yakınız. İki üniversitesi var, her yıl 100 öğrenci geliyor. Ciddi bir insan kaynağı potansiyeli var. Maalesef bunları elimizde tutamıyoruz. Beyin göçü sorunu var Eskişehir’de. Yaşanılabilir bir kent, çok güzel bir kent. Özellikle IT yatırımcısı için mükemmel bir kent. Kampüs hayatını kent içinde yaşayacağınız bir kent. Eskişehir’in IT sektörünü kaçırmaması gerekir. Eskişehir bunun için hazır. Biz de bunun için mücadele edeceğiz.”

स्रोत: www.anadolugazetesi.com

टिप्पणी करणारे प्रथम व्हा

प्रतिक्रिया द्या

आपला ई-मेल पत्ता प्रकाशित केला जाणार नाही.


*